KURBAN
KURBAN
Kurban; Allah Teâlâ’ya yaklaşmak için kurban niyetiyle, belirli vakitte kesilen özel hayvana denir.
Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mü’minlere vaciptir. Bu ibâdetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halkın fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. “ (Kevser:2)
Peygamberimiz (S.A.V) de şöyle buyurmaktadır: “Âdemoğlu Kurban Bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş ile Allah’a yaklaşabilmiş değildir. Kanını akıttığı hayvan kıyamet günü boynuzları, çatal tırnakları ve kılları ile gelecektir. Akan kan yere düşmeden önce , yüce Allah katında yüksek bir makama ulaşır. Bu bakımdan kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesiniz.”(Mâlik muvatta Kur’an, 24)
Yüce Rabbimizin kesilen kurbanların ne etine, ne de kanına ihtiyacı vardır. O’na ulaşan sadece kurban kesenin niyet, ihlas ve takvasıdır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de: “Onların ne etleri, ne kanları Allah’a erişir. Fakat sizden O’na yalnız takva ulaşır.” buyurulmaktadır.(El-Hacc;37)
Kurbanın hikmeti, sayısız nimetlere karşı Allah’a şükretmek ve günahların bağışlanmasını dilemektir. Kurban kesmekle hem kesen aile, hem de yoksullar temel gıda maddelerinden olan et bakımından genişliğe kavuşur.
Peygamberimiz (S.A.V): “Âdemoğlu Kurban Bayramı günlerinde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olamaz.” (Tirmizî, Edâhi, 1) ifadesiyle bu ibadetin önemine dikkatimizi çekmektedir. Gerekli şartları taşıyanların kurban kesmeleri, dini bir vecibedir.
Kesilecek kurbanın geçerli olması için niyet etmek şarttır. Çünkü hayvan ibadet niyeti ile de, et maksadı ile de kesilebilir. Onun için kurban niyeti ile hayvanı kestiğini kalbiyle de onaylaması gerekir.
Büyükbaş hayvan kesenlerin kurbanları da aynıdır. Örneğin; ortaklardan birinin veya daha fazlasının niyeti kurban kesmek değil de sadece et maksadıyla olursa kesilen hayvan kurban olmayıp normal et kesmiş gibi olunur. Yani hissedarların hiçbirinin kurbanı olmamış olur. Bu hususa dikkat etmek gerekir. Ortaklardaki ihlas ve samimiyet önemlidir.
Kurban kesilecek zaman, Kurban Bayramının 1., 2., 3. günüdür. Fakat birinci günü kesmek daha faziletlidir.
Kurban, bayram namazı kılındıktan sonra kesilmeye başlanır. Bayramın üçüncü günü güneşin batmasından az öncesine kadar devam eder.
Peygamberimiz (S. A. V) şöyle buyurdu: “Bizim bu günümüzde ilk yapacağımız iş namaz kılmak, sonra dönüp kurbanımızı kesmektir. Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize uymuş olur. Her kim bundan önce kurbanını kesecek olursa, bu kurban ailesine takdim ettiği etten başka bir şey olmaz. Bunun kurban olması söz konusu değildir.” (Buharî, Iydeyn, 8,10.) Bu hadise göre, arefe günü gündüz veya gece yahut bayramın ilk günü, bayram namazı kılınmadan önce kesilecek hayvan kurban olmaz.
Bir hayvanın kurban olmasını engelleyen dört nitelik vardır:
- Bir gözünün körlüğünün açıkça belli olması,
- Apaçık hastalık,
- Topallık,
- İleri derecede zayıflık.
Peygamberimiz (S. A. V.) : “ Dört özellik kurbanlıklarda caiz değildir. Açıkça belli olan körlük, açıkça belli olan hastalık, belli olan topallık, iliği kurumuş derecede zayıflık.” buyurmaktadır. (Ebu Davud Edâhî).
Kurban eti üçe ayrılır. Kurban sahibi üçte birini kendisi yer, üçte birini zengin bile olsa dostlarına ikram eder, üçte birini de yoksullara tasadduk eder.
Kurbanın deri, et, yağ, baş, ayak, yün ve süt gibi parçalarının satılması mekruhtur. Peygamberimiz (S. A. V) şöyle buyurmuştur: “Kurbanın derisini satan kimsenin kurbanı olmaz.” (Zeylaî…)
Kurban ibadeti ifa edilirken hayvana eziyet edilmemeli, hayvanların kesimi mutlaka ehil kimselerce yapılmalı, kurban atıkları gelişigüzel yerlere bırakılmamalı ve çevre temizliğine özen gösterilmelidir.
Kurban Bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar (ikindi namazı dahil), farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirmek gerekir. Bu 23 vakitte, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın-erkek her Müslümana vaciptir.
16 Haziran Pazar günü Kurban Bayramı’nın 1. günü. idrak edeceğimiz Kurban Bayramına kavuşmamız, kurbanlarımızı usulüne uygun bir şekilde kesmemiz ve Kurban Bayramını bayram gibi kutlamamız dilek ve temennilerimle…. Bütün kardeşlerimizin, İslâm âleminin bayramını en samimi duygularımla kutlar, sağlık ve mutluluk dolu bir gelecek niyaz ederim.
H. İbrahim Eren
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.